Hobbit - J.R.R. Tolkien

Topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı. Solucan kuyruklarıyla ve sulu çamur kokusuyla dolu, iğrenç, pis, ıslak bir oyuk değil, oturacak veya yemek yiyecek bir yeri olmayan kuru, çıplak, kumlu bir oyuk da değil: Bir hobbit kovuğuydu ve bu da konfor demekti.
Yazın dünyasında fantastik edebiyat, bilim-kurguyla beraber belki de hayal gücünün en çok egemen olduğu alanlardan biridir ve fantastik edebiyat dendiğinde akla gelen ilk isim elbette John Ronald Reuel Tolkien olacaktır...

Yazarın edebiyat tarihi üzerine, E. V. Gordon ile yazdığı Sir Gawain and the Green Knight (1925) ve Beowolf: The Monsters and the Critics (1936) göz ardı edilirse 1937'de kendi çocukları için bir masal olarak kaleme aldığı Hobbit, Tolkien'in ilk eseri. Çoğunuzun bildiği üzere Hobbit, kendisinin üniversite yıllarında yazmaya başladığı Yüzüklerin Efendisi (1954-55) üçlemesine giriş niteliği taşımaktadır; Orta Dünya yaratılır, ırklar ortaya çıkar, yüzük görünür ve meşhur üçleme için sahne hazırdır!

(Çoğunluğun bildiği şeyleri tekrar etmekten imtina ettiğim için "Tolkien kimdir?", "Yüzüklerin Efendisi nedir?", "Hobbit de ne ola ki?" diyenleri kısa bir internet araştırmasına ya da yukarıda bağlantılarını verdiğim Vikipedi sayfalarına göz atmaya davet edip kitaba geçiyorum.)

Öncelikle genel bir yanılgıya değinmekte fayda var: Hobbit sadece yüzüğün, başkarakterimiz Baggins'in eline geçişinin öyküsünü değil, bu hikayeyi de içinde barındıran, bambaşka bir macerayı anlatıyor. Hazinelerini ve kadim şehirleri Erebor'u, kötü ejderha Smaug'un elinden almak üzere harekete geçen 13 cücenin, Gandalf'ın yönlendirmesiyle, Baggins'i de aralarına alarak çıktıkları yolculuğun macerası...

Zaman içerisinde kimi revizyonlara uğramış olsa da aslında çocuklar için yazılan Hobbit (biraz basit olarak da nitelendirilebilecek) masalsı bir dile sahip ancak yine de oldukça tatmin edici bir hikayesi var. Elbette yepyeni bir dünya yaratmaktaki başarısı, dil kullanımı ve masalsı anlatımı ile Tolkien, kavuştuğu ünü sonuna kadar hak ettiğini kanıtlıyor. 

Dünyanın ırklarından elfler, cüceler ve orklar şarkı söylemeyi pek sevdiklerinden (ve sanırım Tolkien'in masalsı anlatımını bu yolla desteklemek istediğinden) kitapta pek çok şarkı sözü yer alıyor. Bu şarkıların orijinalleri hakkında bir fikrim olmasa da, okurken beni zerre cezbetmemelerine ve daha çok da aldığım duyumlara dayanarak söyleyebilirim ki; bu noktada çeviri kaynaklı bir problem gözüküyor. Kitabın başında ve sonunda yer alan haritalardaki kimi baskı hataları da pek hoş değil ancak bunlar dışında yayınevi adına olumsuz bir şey söyleyemem. Ayrıca Hobbit, yine aynı yayın evinden çıkma bir çizgi-romana da sahip.  

Kitap hakkında çok da fazla söylenecek söz yok esasen; Hobbit, filmler vesilesiyle de olsa fantastik unsurlara ve Orta Dünya'ya aşinaysanız, severek okuyacağınız bir kitap. Bu sebeple konuya dair bana ilginç gelen bir-iki bilgiyi paylaşmak istiyorum: 

Örneğin kitabın ilk basımının kapağını (sağda) Tolkien bizzat elleriyle çizmiş. Renklerin uyumu ve çizgilerin muntazamlığı, kendisinin aynı zamanda harikulade bir çizer olduğunu da kanıtlar nitelikte.

Zaman içerisinde oldukça önemli bir dilbilimci haline gelen Tolkien, King Edward's School'da eski Gal ve Fin dilleri üzerine eğitim görürken kendi Elf dillerini de yaratmaya başlamış. Orta Dünya hikayelerinin bu dil çalışmalarıyla ortaya çıktığını söyleyen Tolkien, hobbit kelimesini de "delik açanlar" anlamına gelen Eski İngilizce'deki "holbytlan"dan üretmiş. (Bu arada kendi elf ismini öğrenmek isteyenleri buraya, hobbit ismini öğrenmek isteyenleri ise buraya alalım)

Bir başka ilginç bir bilgi de şöyle: National Geographic News'in şuradaki 2004 tarihli haberine göre bilim adamları Asya'da hobbit-benzeri insan iskeletleri bulmuşlar. Fiziksel olarak üç yaşındaki bir çocuğun bedeninden daha fazla büyümeyen bu küçük insanlar 18000 yıl önce Endonezya'da yaşıyorlarmış...
 
Hobbit'e dair söyleyeceklerimi nihayete erdirirken son olarak türün hayranları tarafından büyük bir merakla beklenen sinema filmine değinmek istiyorum: Malumunuz veçhile, kitap yine yönetmen Peter Jackson tarafından beyaz perdeye uyarlandı/uyarlanıyor. Üç filmlik bir seri olarak hazırlanan/hazırlanacak prodüksiyonun ilk filmi The Hobbit: An Unexpected Journey 14 Aralık'ta vizyona girecek ancak şimdiden pek çok tartışmaya konu oldu bile.

Bu tartışmalardan en çok konuşulanı ise şüphesiz diğer kitaplar birer filme yarım yamalak sığdırılmışken, serinin en ince kitabı olan Hobbit'ten, üç filmlik hikayenin nasıl çıkacağı. Bu konuda Jackson "Baktık ki bildiğimiz pek çok şey anlatılmamış olacak, biz de üç film yapalım dedik" minvalinde bir açıklama yapmış olsa da soldaki grafikte de görüleceği üzere durumun tamamen para kazanma hırsına bağlı olduğu oldukça aşikar. (Grafiği detaylı incelemek için görselin üzerine tıklayınız.)

Bu açgözlü tavra rağmen yönetmenin Hobbit ile Yüzüklerin Efendisi arasında geçen zamana (hatta belki daha fazlasına) değineceklerini açıklaması, daha da önemlisi Orta Dünya'yı beyaz perdede biraz daha fazla seyretme imkanı bulacak olmamız yine de sevindirici geliyor.

Umalım ki Hobbit de sinemaya uyarlanırken katledilen kitaplar kervanına katılmasın, J.R.R. Tolkien mezarında ters takla atmasın...

Hobbit - J.R.R. Tolkien, İthaki Yayınları - 426 s.

4 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı keyifle okudum, daha önce Tolkien okumadığımdan ve hatta filmleri de yarım yamalak seyrettiğimden fazla bir şey diyemeyeceğim ama fantastik edebiyatı seviyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman hazır Hobbit de vizyona girmeden temiz bir başlangıç için ideal zamanlama olabilir =)

      Sil
  2. Yukarıdaki ilk baskı kapağı 75. yıl şerefine yapılmış bir cep boy sert kapaklı baskıda da kullanılmış. Kitapçıda gördüm ve kitaba müthiş bir sevgi duydum :D Yalnız biraz pahalı, internetten daha az pahalı halini alıp okumayı planlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa, şahane habermiş! Türkçe'de de yapmışlar mı öyle bir güzellik acaba? İthaki'nin Tolkien tasarımlarını sevmiyorum ben, ön kapak sade arka kapak ejderhalı falan rengarenk, garipsiyorum.

      Sil