Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu - Italio Calvino

Mesleki olarak kitaplarla uğraşanların dünyası her zaman daha kalabalıktır ve okurların dünyası ile özdeşleşir. Elbette okur sayısı da gittikçe artıyor, ama kitapları, başka kitap üretmek için kullananlar, kitapları yalnızca okumayı sevenlerden daha hızla çoğalıyorlar.
Blog macerasına beraber başladığımız ancak zaman ayıramamaktan muzdarip olarak yolunu ayırmayı tercih eden sevgili dostum, yazar ve editör Burcu Ünsal'ın buradan okuyabileceğiniz yazısından farklı birkaç noktaya değinmek amacıyla mevzu bahis kitabın Ebediyen Edebiyat'ta yeniden yer alması gerektiğini düşündüm ve iki kelam etmek istedim. 

Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu, 10 farklı roman girişi üzerinden kurgulanmış bir kitap; mütemadiyen okura "okuduğunun 'bir yazar' tarafından yazılan 'bir kitap' olduğunu hatırlatması" ve anlatılanın bir kurmaca olduğunu unutturmaması açısından önem teşkil eden bir özellik olarak başkahramanın okurun ta kendisi olduğu ve anlatı içerisinde anlatı kurgulayarak hem metinlerarasılık hem de üstkurmaca ögelerinin altını çizen bir postmodernizm başyapıtı. Üstelik sadece bu özelliğiyle değil; aynı zamanda oulipo akımının da önemli bir ürünü olmasıyla değerlenen bir kitap -ki ilerleyen zamanda, başka bir yazıda bu akıma dair daha detaylı bilgi sunmak istediğimi de belirtmiş olayım bu vesileyle

Bütün bu edebi arka planını gözardı edecek olursak, sıradan bir okur olarak benim hoşuma giden bir kitap olmadı Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu. Bunun öncelikli sebebi, gerektirdiği zeka kıvraklığı ve dil cambazlığı bir yana, edebiyatın bu derece matematikleştirilmesi, formülize edilmesi -duygusal bir yaklaşımla- yazın dünyasının o naif ruhuna bir şekilde ters düşüyor kanaatinde olmam. Duygusal gerekçelere dayandırdığım için bu düşüncemin altında yatan mantığı tam olarak izah edemesem de, bir şekilde okuma eyleminin basit ve yüzde yüz kişisel etkilerinin yaralandığına inanıyorum bu tarz yaklaşımlarla. Veya bu konuda gerçekten çelişki yaşıyor ve postmodernizm hakkındaki düşüncelerimi çözemiyorum da diyebiliriz... 


Ayriyeten kitabın, başlangıcında vadettiklerini sunamadığı kanaatindeyim: Calvino ilk üç bölümde öyle bir zeka ürünü, öyle bir kurmaca ustalığı beklentisi oluşturuyor ki; okudukça etkilenmemiz gerekirken, giderek uzaklaşıyoruz kitaptan. Bunun sebebi olarak ne karmaşıklığı ne de çeviri faktörünü gösterebiliriz: Bir kere on farklı roman girişinden hiçbiri arasında bariz bir üslup veya kurgu farklılığı göremiyoruz. Aynı yazarın, aynı üslupla yazdığı on farklı -üstelik bir de sıkıcı- başlangıçtan fazlası yok elimizde. Bunun üzerine üstkurmacanın yavanlığı ve ister istemez kendimizle özdeşleştirdiğimiz karakterin ikinci plana itilmesi, sonlara doğru tamamen zorlama intibası yaratıyor. 

Elbette bunların "müşkülpesent bir romantik"in eleştirileri olduğunu hatırlatmak isterim; Calvino'nun giriştiği iş, gerek deneyselliği, gerekse maksadı doğrultusunda oldukça başarılı bir şekilde ilerlemesi açısından "Benim!" diyen nice yazarın altından kalkamayacağı zorlukta. Yazmak üzerine kafa yoran, bir yazarın kurgu dünyasını oluşturma sürecine dair gözlemlerde bulunmak isteyen okurlar için ideal bile diyebilirim. Ayrıca yazarın okuma eylemi, ilişkiler ve insan psikolojisine dair tespitleri de hem pek haklı, hem de etkileyici türden. 

Başta da belirttiğim gibi, kişisel olarak beni yakalayamayan ama edebiyatın "teknik" yönüne merak duyanlar için faydalı olabilecek bir eser Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu. Hiçbir şey değilse bile; sadece alışılmışın dışında kurgu ve anlatımıyla okunmaya değer... Şu günlerde okumakta olduğum Gökdemir İhsan'ın Kurmaca Alıştırmaları'ndan konuya dair bir alıntıyla sonlandırıyorum yazımı: 
"Bunlar da çok oluyor ama! Deneysellikti, Oulipo'ydu, şuydu, buydu amenna... Ama 'okur'u öldürmeye başladılar artık, 'yazarın ölümü'nün intikamını alırcasına" diyerek hikayeyi bitiriyorsun da, sıkıntıdan ölmek üzere olan okur rahat bir nefes alıyor.
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu - Italo Calvino, Yapı Kredi Yayınları - 252 s.

9 comments:

  1. Selam,
    Bende ilginç bir anısı vardır bu kitabın:)
    Şöyle...

    http://hayalkahvem.blogspot.com/2010/09/kustum-konusmuyorum-iste.html

    ReplyDelete
    Replies
    1. Haha çok eğlenceli bir yazı. Benzer şeyleri ben de yaşamıştım. Adam işini biliyor ya. :)

      Delete
    2. Sahiden tam on ikiden vurmuş Calvino, çok eğlenceliymiş =) Ben okumaya gecenin bir köründe başladığım için, pek başarılı bir tahmin olmamıştı...

      Delete
  2. Şimdi 'Yazdıklarına büyük oranda katılıyorum.' desem palavra atma diyeceksin. :)Kitabın en sevdiğim bölümü ilkiydi. Hadi itiraf et o bölümü sen de çok sevdin. :) Diğer bölümleri sevme sebebim Calvino'nun hikaye tam ilginçleşmeye başlarken kesmesiydi ve bu yüzden kitabı okurken çok defa kızdım Calvino'ya. Bütünlük anlamında da bölümleri birbirine bağlaması çok eğlenceliydi. Kitabın sonuna doğru sıkıldığımı ben de itiraf edeyim. Ama post-modern roman bağlamında bence çokça iyi niyetli bir çaba bu kitap. Bunun dışında çok da bir espirisi yok bence de. Eee o zaman sana bu kitaptan daha da çok sevdiğim bir Calvino kitabı önereyim: Palomar! Eminim daha çok seveceksin bunu.

    Sen söylemeden ben söyleyeyim. Palomar'ı okuman için ödünç verebilirim. :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sahiden de ilk bölümle beraber "Çok iyi bir kitap beni bekliyor" hissi oluşuyor, en sevdiğim bölüm mü emin olamadım ama gerçekten en iyilerden biriydi... Ben diğer bölümlerin çoğunda hikayenin ilginçleşmeye başladığına da şahit olmadım açıkçası, hatta kimisini tam anlamıyla sıkıcı buldum. "Postmodern roman bağlamında iyi niyetli bir çaba" derken ne demek istiyorsun, açsana biraz?

      Palomar'ı da ekledim listeye ama bir süre Oulipo'cular uzak dursun benden, G.İhsan'la beraber ara vereceğim "oyun"lara =)) Okuyacağım vakit hatırlatırım tekrardan...

      Delete
    2. Bak Palomar oyunlu bi metin değil pek. Onu daha çok seversin bence.
      "Postmodern roman bağlamında iyi niyetli bir çaba" derken şnnu kast ettim: Calvino yeni bi şey yaptı ve bu yaptığıyla çokça kişiyi etkiledi. Bu açıdan bile takdir edilesi derim.

      Delete
    3. Hmm, postmodernizmin kronolojik yapısına dair bilgiye haiz olmadığım için yorum yapamadım... Her türlü, yiğidi öldürüp hakkını vermek gerekirse, "okunası" bir kitap BKEBY öyleyse.

      Delete
  3. Kaç zamandır okunacaklar listemde duruyor. Hatırlattığın iyi oldu. Selamlar.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Şimdiden keyifli okumalar öyleyse, okuduktan sonra yorumlarını da duymak isterim. Selamlar benden de...

      Delete