Bir kız çocuk, elinde bir deste maydanoz, takunyalarını tıkırdatarak geçiyor. Komşu Gaffar'ın oğlu, iki boş küfeyi bostan kapısından sokmağa uğraşıyor. İki hanım, belli ki uzakça bir yere gitmiş ve geç kalmışlardı, hızlı hızlı eve dönüyorlar. Mutfakta annesinin takunyalarla dolaştığı duyuluyor... "Hayat ne tatlı şey" diye düşündü. İnsanın ömrü olmalı da yaşamalı...
Hayat Ne Tatlı - Memduh Şevket Esendal
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı ile aram biraz limoni; ilk ve orta öğretim yıllarında zorla okutulan kitapların bunda etkisi büyük diye düşünüyorum. "Kitap okuma ödevi" başlı başına ayrı bir tartışma konusu zaten; çocukları okumaktan bu derece soğutabilecek başka bir yöntem daha tahayyül edemiyorum şahsen. Bu konuyu bilahare tartışmaya açmak üzere not edip, kitaba dönelim...
Biraz da aramızdaki bu ilişkiyi düzeltmek adına okudum Türk Dil Kurumu'nun Güzel Yazılar Dizisi'nin Hikayeler 1 kitabını. Hem öyküye ve öykücülere olan yabancılığımı giderecek hem de dönemin edebiyatçılarıyla aramı düzeltecektim. İsmini bilip henüz okuma fırsatı bulamadığım yazarlarla ve adını dahi duymadığım pek çok yazarla tanışma imkanı da cabası!
Derleme, Cumhuriyet döneminden günümüze kadar eser veren belli-başlı hikayecilerin birer, ikişer öyküsünü içeriyor. Yazının sonunda kitapta hangi yazarlara yer verildiğini listeleyeceğim ancak genel olarak ele alacak olursam dönemin öykücülük anlayışı -tabiri caizse- oldukça toy geldi bana. Bahsettiğim toyluk tabi ki taptaze bir tür olarak hikayenin ele alınmasından değil, batılı anlamda öykücülüğün/kısa-hikayeciliğin yeni yeni oluşmasından kaynaklanıyor. Yoksa Dede Korkut'tan, Mevlana'ya; fıkralardan, divan edebiyatının manzum hikayelerine kadar türün öncesi, farklı bir nitelik ve nicelikle de olsa yaygın olarak kullanılmış. Elbette bu toyluk durumunu -özellikle son zamanlarda sık sık karşılaştığım bir açıdan; dönemine göre ele almak gerekiyor; yazıldığı dönem açısından ele alındığında belki her biri birer şaheser olabilir kitaptaki öykülerin ancak günümüze geldiğimizde maalesef böyle bir durum söz konusu değil. Öte yandan Halide Edip gibi, Sabahattin Ali gibi ismi ve eserleri günümüze aynı namlarını koruyarak gelmiş yazarların öyküleri de mevcut kitapta. Bu da ister istemez çelişkiye sokuyor beni: Madem dönemine göre değerlendirdiğimizde her biri ayrı başarılı eserler söz konusu, bahsettiğim isimler neden günümüzde de aynı etkiyi yaratıyorlar?
Sanıyorum bu noktada edebiyatta zamansızlığın önemi devreye giriyor. Zamansız eserler, yazıldığı dönemde de, ondan çok sonra da okuyucuyu kendisine çekmeyi, aynı ölçüde etkilemeyi başardıkları için bir noktada "klasik" tanımına sahip oluyorlar. Dolayısıyla sonuç olarak vardığım nokta; kimi yazarların isimlerinin bilinmemesinin sebebi, dönemlerine göre değerlendirmeye tabi tutulsalar dahi sahiden vasat ve altında işler ortaya çıkarmış olmaları. Tabi bu noktada hadsizliğimi bağışlamanızı rica ediyorum: Henüz böylesi değerlendirmeler yapacak yetkinlikte görmüyorum kendimi ancak fikir alışverişinde bulunmak namına naçizane düşüncelerimi aktarmaktır gayem.
Derleme Memduh Şevket Esendal'ın öykücülüğündeki naifliği ve Fahri Celal Göktulga'nın leziz dilini keşfetmeme vesile olması ile Sait Faik, Halikarnas Balıkçısı gibi henüz okuma fırsatı bulamadığım ancak merak ettiğim isimlere bir yerden başlama imkanı sunması açısından oldukça memnun etti beni. Bir de önyargılarımın aslında o kadar da haksız olmadığını, Cumhuriyet dönemi öykücülerinin çoğunu sevmeme nedenimin benden değil, bizzat yazarlardan kaynaklandığını anlamamı sağladı. Öykü okumaya yeniden hazır hissettiğimde Hikayeler 2'yi de okuyacağımı söyleyeyim şimdiden.
Bu arada belirtmek isterim ki Türk Dil Yayınları'nın Güzel Yazılar Dizisi fazlasıyla makul fiyatla edinebileceğiniz kitaplara sahip: Geçtiğimiz sene TÜYAP Kitap Fuarından üç kitabı 12 lira gibi bir ücrete almıştım. Hazır fuar tarihi de yaklaşmışken belki göz atmak istersiniz diye belirtmek istedim. İnternette herhangi bir yerde bulamadığım için merak eden olursa diye kitapta hangi yazarlara yer verildiğini paylaşarak noktalıyorum yazımı:
Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay, Osman Cemal Kaygılı, Fahri Celal Göktulga, Nahit Sırrı Örik, Sadr, Ertem, Memduh Şevket Esendal, Sabahattin Ali, Kenan Hulusi Koray, Ziya Osman Saba, Cahit Sıtkı Tarancı, Sait Faik Abasıyanık, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl Kısakürek, Bekir Sıtkı Kunt, İlhan Tarus, Reşat Enis Aygen, Kemal Bilbaşar, Orhan Kemal, Halikarnas Balıkçısı, Aziz Nesin, Ümran Nazif Yiğiter, Haldun Taner, Samim Kocagöz.
Güzel Yazılar / Hikayeler 1 - Haz. İsmail Parlatır, Türk Dil Kurumu Yayınları - 340s.