Müzik ve edebiyat arasındaki ilişkiden yola çıkarak Müzibiyat gönderilerini hazırlıyorum, malumunuz. Edebiyatın etkileşim içinde olduğu sanatlardan bir diğeri ise kuşkusuz sinemadır. Kitaplardan beyaz perdeye uyarlanan eserlerin sayısı saymakla bitmez...
Anna Karenina, Sefiller, Gazap Üzümleri gibi klasikler; Uçurtma Avcısı, Bulut Atlası, Ejderha Dövmeli Kız gibi popüler kitaplar; Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi gibi fantastikler bir yana, yerli sinema da çokça nasiplenmiştir bu ilişkiden: Hababam Sınıfı, Zübük, Yılanların Öcü gibi Yeşilçam örneklerinin yanı sıra Bizim Büyük Çaresizliğimiz, Sis ve Gece, Mutluluk gibi güncel eserler de sinemaya uyarlanmıştır sık sık.
Tüm bu uyarlamaların müşterek noktası ise neredeyse hepsi için "Kitabı filminden daha iyiydi" yorumu yapılmasıdır. İstisnalar kaideyi bozmaz elbette ancak okurun kafasında yarattığı dünya ile yönetmenin ortaya çıkardığı eserin birebir aynı olması elbette imkansız. Dolayısıyla bence bu iki ayrı "hayal" arasındaki farklar arttıkça, bir uyarlamadan hoşnut kalma derecesi de o kadar azalıyor kişiden kişiye göre. Elbette bu ve bunun gibi konular çok daha detaylı araştırmaların, makalelerin ve hatta kitapların konusu.
Asıl meseleye gelecek olursak: Niyetim bu etkileşimden yola çıkıp Sinebiyat adı altında bir gönderi dizisi oluşturmak. Ne var ki, kendimde bu tarz film yazıları yazacak yetkinliği görmüyorum maalesef. Dolayısıyla sizlerden rica etmek geldi benim de aklıma; Ebediyen Edebiyat'ta konuk yazar olur musunuz?
Kitabını da okumuş olduğunuz film uyarlamaları hakkında inceleme, eleştiri, tanıtım, yorum, kısacası istediğiniz tarzda yazıp, yazınızın burada yayımlanması için de ebediyenedebiyat@gmail.com veya yildiz.tankut@gmail.com adreslerinden birine gönderirseniz beni çok sevindirmiş olursunuz açıkçası. Hatta göndermezseniz yakanıza yapışıp bizzat isteyebilirim de bu yazıları, haberiniz olsun.
Tüm bu uyarlamaların müşterek noktası ise neredeyse hepsi için "Kitabı filminden daha iyiydi" yorumu yapılmasıdır. İstisnalar kaideyi bozmaz elbette ancak okurun kafasında yarattığı dünya ile yönetmenin ortaya çıkardığı eserin birebir aynı olması elbette imkansız. Dolayısıyla bence bu iki ayrı "hayal" arasındaki farklar arttıkça, bir uyarlamadan hoşnut kalma derecesi de o kadar azalıyor kişiden kişiye göre. Elbette bu ve bunun gibi konular çok daha detaylı araştırmaların, makalelerin ve hatta kitapların konusu.
Asıl meseleye gelecek olursak: Niyetim bu etkileşimden yola çıkıp Sinebiyat adı altında bir gönderi dizisi oluşturmak. Ne var ki, kendimde bu tarz film yazıları yazacak yetkinliği görmüyorum maalesef. Dolayısıyla sizlerden rica etmek geldi benim de aklıma; Ebediyen Edebiyat'ta konuk yazar olur musunuz?
Kitabını da okumuş olduğunuz film uyarlamaları hakkında inceleme, eleştiri, tanıtım, yorum, kısacası istediğiniz tarzda yazıp, yazınızın burada yayımlanması için de ebediyenedebiyat@gmail.com veya yildiz.tankut@gmail.com adreslerinden birine gönderirseniz beni çok sevindirmiş olursunuz açıkçası. Hatta göndermezseniz yakanıza yapışıp bizzat isteyebilirim de bu yazıları, haberiniz olsun.
Merhaba. Çok güzel bir başlık açmışsınız. Sizin de dediğiniz gibi bu konular oldukça tartışma götüren konular. Ben bu konuya katkıda bulunmak isterim. Kendi blogumuzda da az miktardaki sinema yazısında bu konudan yakındığım film hatırlıyorum. Aslında çok var.
ReplyDeleteGüzel fikriniz için teşekkürler..
Yorumunuz için ben teşekkür ederim. Bu yorumunuzu söz addediyorum öyleyse; merakla bekliyorum yazınızı.
DeleteBen destek olurum. Epeydir dünya klasiklerini okuyor ve filmlerini de izliyorum. Seve seve...
ReplyDeleteGerçekten çok memnun olurum, aynı şekilde hevesle bekliyor olacağım!
DeleteSinemaya uyarlanan kitaplar adı altında blogumda baya bir kitap yayınlamıştım. Bu hususta elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım .
ReplyDelete"Yakasına yapışacağım bloggerlar" arasındaydın zaten; sen söylemesen ben isteyecektim yani. Bekliyorum!
DeleteKeşke vaktim olsaydı :))
ReplyDeleteVakti geldiğinde vaktin olacak, kaçarın yok! =)
DeleteSevgili Tankut, çok güzel düşünülmüş bu etkinliğinize katılmayı çok isterdim. Keşke sizin gibi güzel yorum yazabilseydim. Okuduğum bir kitabı şayet beğenmişsem onun filmi yada dizisi varsa izlerim. Ama sizler gibi yorumlayamam. Bu nedenle sadece sizin yorumlarınızı okuyacağım. Sevgilerimle. Eral
ReplyDeleteÇok naziksiniz Eral Hanım, güzel sözleriniz için çok teşekkürler. Ama kendinize haksızlık etmeyin bence; bu kadar okuyup, izleyip, düşünen bir insan olarak siz de gayet yazabilirsiniz kanaatindeyim. Denemekten zarar gelmez hem? =)
Delete