Karayel Hüznü - Buket Uzuner

Merter bekliyordu. Bir an önce bu sıkıntıdan kurtulmaya ve yeniden kaçıp, uzaklara, çok uzaklara gitmeye ayarlamıştı iç saatlerini. Çekip gidecekti. Kaçacaktı. Hemen, babası iyileşir iyileşmez, kaçacaktı. Kendi coğrafyasında, kendi yaşamını yaşayabilmek, biraz Anita, biraz turizm, ama en çok uzakta olmak için gidecekti. Kaçacaktı buradan, mobilya işinden, angaryalardan, başkasının yaşamını prova etmeklerden, “iyi insan” olmak zorunda kalışlardan… tümünden, tümden kaçacaktı. En çabuk, en ilk zamanda.
Buket Uzuner'in Kumral Ada~Mavi Tuna'sını okuyup beğendikten sonra, yazarın diğer kitaplarında aynı hazzı bulup bulamayacağım endişesine kapılmış, "Sizce hangi Uzuner kitabı beni hayal kırıklığına uğratmaz?" diye sormuştum. Önerilerden birisi olan Karayel Hüznü, tam da aradığım gibi bir kitap çıktı; hayal kırıklığına uğramak bir yana, Uzuner hayranlığım bir kat daha arttı.

İçerisinde üç tane öykünün yer aldığı kitap, esere de ismini veren Karayel Hüznü adlı şiirle karşılıyor okuru. Sivas katliamında kaybettiğimiz Metin Altıok'a ithaf edilen ve sevdiği bir şairi kaybetmenin korkusu ile yaşama tutunmasını sağlama ümidini aynı anda hissettiren enfes şiirde Uzuner, yedi gün boyunca komada kalan şaire sesleniyor:

Haydi şair kalk, 
Birazdan güne varır gece, 
Aydınlık şiirlerde hece hece. 
Bayramlıklar giymiş bekliyor, 
Seni yeni şiirler, 
Zaten hiç yakışmıyor 
Şairlere ölümler.

Kitabın ilk öyküsü Otuz Yedi Yaş. O yaşına kadar Alp Dağları'na gidemediğinin, hayalini gerçekleştiremediğinin ayrıdına varan bir kadının hikayesi... O zamana değin düşünmemiş, düşünmediği için geldiği konumu fark edememiş kahramanımızın hayatını, tercihlerini ve yaptığı seçimleri sorgulamasına ortak oluyoruz. Öykünün fonunda ise Thelma & Louise filmiyle kültleşen Marianne Faithfull şarkısı yer alıyor; The Ballad of Lucy Jordan
 At the age of thirty seven/She realized she never rode through Paris/in a sport car/with the warm wind in her hair

Kitabın ikinci öyküsü İkizlerden Biri, küçük bir kız çocuğunun dilinden yazılmış. Sorunlu bir ailenin gölgesi altında ölüm ve sonsuzluk gibi, bir çocuk için tam bir muamma olan kavramları sorgulayan ve ikiz kardeşine nazaran daha silik, daha sessiz bir kız çocuğunun yaşamını sorgulama hikayesi. Yan karakterleri, aile yaşantısına yaklaşımı ve çocuklara özgü  o katıksız masumiyeti işleyişiyle leziz bir öykü. 
Those were the days of our lives, yeah/The bad things in life were so few/Those days are all gone now but one thing's still true/When I look and I find, I still love you

Kitabın son öyküsü Bütün K Harflerinden Uzak, Queen'in These Are The Days of Our Lives adlı şarkısının dinlenerek okunmasını öneren, okurlardan üç tanesi için özel bir notla başlıyor. Küçük bir barda buluşan üç arkadaşı izleyen anlatıcıyı dinliyoruz bu öyküde. İki erkek ve bir kadından oluşan arkadaş grubunun hayattan beklentileri ile yaşamları arasındaki farkları, sorumluluklarını, tercihlerini ve kaçışlarını gözlemliyoruz.

Karayel Hüznü, ismiyle müsemma, insanın içini ürperten bir öykü kitabı. Okur da, karakterlerle beraber, kendi hayatına dair gözlemler yapmaya, tercihlerini ve yaşanmışlıklarını sorgulamaya yönleniyor. Ayrıca öykülerin, bireyin toplumdaki konumuna ve yaşamını yönlendirme çabasına getirdiği eleştirel yaklaşımlar ile zekice tasarlanmış, akıcı kurgularının yanı sıra bir ortak noktaları da, her birinin vurucu bir sürprizle okuru sersemleten sonlara sahip olması. Böylece Uzuner, başarılı karakterler, geniş bir gözlem gücü, dinamik kurgular ve samimi dile ilaveten, okurda uyandırdığı merak duygusu ve çarpıcı finallerle dört başı mamur bir okuma serüveni sunuyor.

Eylül gelmiş, havalar serinlemeye yüz tutmuşken; ruhunuzu cereyanda bırakacak öyküler okumak ve biraz olsun silkinip, kendinize gelmek isterseniz tam size göre bir kitap!

Karayel HüznüBuket Uzuner, Everest Yayınları - 77 s.

2 comments:

  1. ben de kumral ada ve mavi tuna'dan sonra buket uzuner okumaktan korkanlardanım sizin gibi.. tavsiyenize teşekkürler.. sevgiler..

    ReplyDelete
  2. Okuduktan sonra yorumunuzu merakla bekliyorum, sevgiler benden...

    ReplyDelete