Kraliçe Kitap Okursa - Alan Bennett

“Okuyorum, düşünüyorum,” dedi Norman’a, “çünkü insanın, başkalarının nasıl olduğunu öğrenmek gibi bir görevi vardır”; oldukça basmakalıp bir sözdü bu ve Norman’ın pek dikkatini çekmedi; o kendini böyle bir yükümlülük altında hissetmiyor, aydınlanmak için değil, sırf zevk için okuyordu; gerçi bu zevkin bir bölümü de aydınlanmaydı, görebiliyordu bunu. Fakat bunun içinde görev yoktu.
1934 doğumlu İngiliz oyun yazarı, senarist, aktör ve yazar Alan Bennett'ın 2007'de yayımlanan eğlencelik bir novellaKraliçe Kitap Okursa. Keyifli, akıcı ve dedim ya; eğlenceli! 

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in başından geçen kurgu bir serüveni; kendisinin gedikli bir okura dönüşmesinin serüveninin anlatıyor Bennett. Günlerden bir gün sarayın köpekleri, bahçeye park etmiş olan garip kamyonete öyle çok havlıyorlar ki, majesteleri gürültüden dolayı özür dilemek için gittiğinde varlığından bile haberdar olmadığı, her hafta saraya gelen Westminster gezici kütüphanesiyle tanışıyor. O yaşına kadar pek okumayan -doğruyu söylemek gerekirse hiç okumayan- Kraliçe, konumu gereğince bir kitap almak zorunda hissediyor kendisini. O kadar şanslı başlamıyor bu serüven; seçtiği kitap kötü çıkıyor. Tam bir görev kadını olan kadıncağız zorla bitirdiği kitabı iade ederken yine ayıp olmasın diye ikinci bir kitap daha alıyor ancak bu sefer şansı yaver gidiyor; bu kitapla beraber gerçek bir okuma tutkusuna kapılıyor majesteleri... Öyle ki saraydaki görevlerini aksatmaya, konumunu ve kişiliğini sorgulamaya, hayata bambaşka bir gözle bakmaya başlıyor.

Bennett; okuma tutkusu, okurun kendine has telaşı ve yavaş yavaş kendini geliştirmesi konularını merkez almış, enfes bir üslup ve eğlenceli bir kurguyla birleştirerek şahane bir iş çıkartmış ortaya. Böylesi basit, sevimli ve hafif bir kitabın okuma ve edebiyat tutkusu üzerine böylesi saptamalar yapmasını beklemiyordum açıkçası. Elbette öyle aman aman tespitler, hiç duyulmamış söylemler ihtiva etmiyor Kraliçe Kitap Okursa; daha çok edebiyat tutkusu üzerine sevimli bir novella diyebiliriz belki. Yine de geniş bir hayal gücüyle tam da olmasını hayal ettiğimiz gibi bir Kraliçe portresi çizen, üzerine muzip diliyle de okuru sık sık gülümseten Bennet, leziz bir işe imza atmış. Kitabın sonuysa, tam anlamıyla evlere şenlik! 

Kitabın en büyük sıkıntısı, Sel Yayıncılık'tan hiç beklemediğim bir şekilde, felakete yakın çevirisi maalesef. Gözlemlediğim kadarıyla çeviride yorumdan kaçınmış Süha Sertabiboğlu; cümleleri doğrudan çevirmiş, bu yüzden dilde sıkıntılar baş gösteriyor sık sık. En basitinden kitabın adı bile "doğru" çevrilmemiş; orijinal ismi The Uncommon Reader olan kitabın sahip olduğu yüksek seviye muzipliğe ters, yavan ve esprisiz bir isim Kraliçe Kitap Okursa. Hele o korkunç kapak tasarımına ne demeli, nerelere gitmeli, hiç bilemedim. Kitaba ait internetten bulduğum bir kaç farklı kapak tasarımı şöyle örneğin:



Her neyse, özetlemek gerekirse; kitap okumayı neden sevdiğinizi yeniden keyifle hatırlatacak; kitaplarla arası iyi olmayan eşe dosta ise edebiyat tutkusunu anlatabilecek, eğlenceli bir kitap Kraliçe Kitap Okursa.

Kraliçe Kitap Okursa, Alan Bennett - Sel Yayıncılık, 104 s.

7 comments:

  1. bir milyonuncu kez ekledim :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Tam iki araya sıkıştırılabilecek bir kitap, şimdiden iyi okumalar!

      Delete
  2. Konu değişikmiş, ilgimi çekti gerçekten.
    Keşke her yazarı kendi dilinden okuyabilsek, bir çevirmenin bizlerin fark ettiği nüansları fark edememesi nasıl oluyor anlayamıyorum.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sanırım bir nevi mesleki deformasyon yaşıyorlar; bir süre sonra bizim kadar net bakamayıp kafaları karışıyordur =) Okursanız, size de iyi okumalar diliyorum...

      Delete
  3. Kitap kapağı gerçekten kötü...:)

    ReplyDelete
  4. Kitabı Türk Dili dersi sebebiyle okumuştum, sınavımıza dahildi. Gerçekten keyif almıştım okurken. Çeviri konusunda yorum yapacak kadar anımsamıyorum ama kapak konusunda kesinlikle hak veriyorum.

    ReplyDelete